9 Haziran 2017 Cuma

09.06.2017

 Günlük tutmaya yine başladım. Duygu ağırlığından olsa gerek.
 Bugün saatlerce oturup düşündüm. Evi kutsarcasına her köşesinde. İnsan çok garip bir varlık değil mi? Anılarla yaşıyor.Anıları tekrar tekrar yaşatabiliyor. Her anıyı düşündün. Saçlarımı taradığı geceleri, kahvaltıyla uyandırdığı o güzel sabahları, evin kapısını açışımızı, beraber kurduğumuz eşyaları, izlediğimiz filmleri, saatlerce konuştuğumuz konuları...
 Kötü günlerimiz olmadı mı? Çok oldu. Birbirimizin suratına bakmadık, konuşmadık, bağırdık, kavga ettik. Bir sürü sıkıntı çektik. Paramız bitti, soğuktan donduk. Ama hep altından kalktık.
 O benim her şeyim oldu. Ne kadar basit bir cümle değil mi? İnanmazsınız. Bende inanmazdım. Yaşamadan anlayamazdım. Ama o benim sevgilim, en iyi arkadaşım, sırdaşım, abim, babam, küçük çocuğum her şeyim. Bir ömrü paylaşmadan anlaşılmazmış elbet.
 O ne hissediyor diye merak ettim az önce. Tek bir şey sorucam dedim. Cevabı önemliydi. O cevapsa vereceği hala doğru şeyi yapıyoruz demekti. Doğru cevabı verdi. Bir saniye bile yanıltmadı beni bu üç yılda. Sanırım gerçekten şanslıyım ve biliyorum ki biz istemedikçe bitmeyecek bir rüyayı yaşıyorum. Gerçekten çok şanslıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Iron and Wine dinleyin bence