20 Ağustos 2019 Salı

18.08.2019

Bu ülke benim kanserim. En büyük mutsuzluk kaynağım bu ülke. Ne parasızlık ne de yalnızlık beni bu kadar harap edemiyor.
25 yaşına geldim. Kendimi bildim bileli ya zihnimde ya da eylemde bir şekilde mücadele ediyorum bu ülkeyle. Ya daha fazlasını öğrenerek yenmeye çalışıyorum ya da sokaklarda bağırarak. Ne değişti peki? Koca bir hiç. Üstüne hiçbir şeye inanmıyorum, her şeyi olası sayıyorum. Kanımın donması bile alışkanlık haline geliyor. Sadece nefes alamıyorum.
Bu ülke beni pembe hayal diyarlarımdan çıkartıp tokat atıyor, üstüme tükürüp yere fırlatıyor. Bu ülke hiçbir çocuğunu sevmiyor. Hiçbir taşını, hiçbir denizini sevemiyor. Bu ülke narsist bir manyak gibi sadece kendine aşık. Varolmayı her şeye yeğliyor, herkesin üstüne basıyor.
Bir ağaç için kendini feda edemiyor. Bir hayvanı için oturup ağlayamıyor. Bir anısı için kapıları yumruklayamıyor.
Bu ülke benim kanserim. Atamıyorum. Yok edemiyorum. Her seferinde boğazımdan sıkıp tekrar yalnız bırakıyor. Kurtulduğum gün kendime sarılıp her kayıp için son kez ağlayacağım. Kurtulduğum günü her yıl kutlayacağım.